Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği Blogu

  Anadolu’yu analiz etmek ,Anadolu’yu detaylara ayırmak ,parça parçaya bölmeye çalışmak ,’sen şusun, sen busun, sen böylesin ,senin kökenin var’ demek boşuna bir çabadan ibarettir; geçmiş ola .Yani bunun olması mümkün değildir, sanki dünyanın mihverini yerinden değiştiriyorcasına zor bir iştir. Değişebilirse de bunu ancak yukarının güçleri değiştirebilir. Anadolu’nun sentezini de ancak yukardaki güçler bozabilir. Aşağıdaki hiçbir güç ,bu sentezi bozamaz ,çünkü biz bunu en büyük örneğini Kuvayi Milliye ruhu altında Mustafa Kemal’in yapmış olduğu en büyük çalışmasının asıl temeli o büyük birleşik alanı tekrar ihya etmektir. Kuvayi Milliye dediğimiz budur. Aslında orada Kuvayi Ruhiye uyandırılmıştır. Kuvayi Milliyeden çok Kuvayi Ruhiye ,yani birlik ruhu uyandırılmıştır. O birlik Ruhu dev bir milletleri dize getirmiştir. Demek ki biz her şeyi tarihi bir mesele ,askeri bir mesele olarak ele almak zorunda değiliz. İnsanlığın spritüel tarihinin gelişiminde Anadolu kuvvetlerinin yani ruhsal ku

ARAD AKADEMİ  UYGULAMALI FARKINDALIK ve KENDİNİ BİLMEK DERSİ  BAŞVURU FORMU Formu Doldurmak İçin Tıklayın  Form indirmek için  TIKLAYINIZ

“Depremler, felaketli, acılı olaylar insanlara ne öğretir?” diye soruluyor. Bu tip durumlarda iki büyük prosesin yaşanması söz konusudur. Bir tanesi; objektif bir duygusal hayatın faaliyete geçirilmesidir. Yaşanan büyük bir yıkım, bir ölüm, bir acı, bir dağılma ve birçok şeylerden mahrum olma gibi, yoksulluk gibi olaylar karşısında duygusal hayatın etkilenmemesi mümkün değildir. Çünkü hepimiz nefs taşıyan varlıklarız. Yani kendimize göre birtakım egoistik planlamalarımız var ve bu planlamaların dışına taşan olaylarla karşılaşmak bizi üzer, sıkar. Ve bu durum bizde bazı tesirleri daha kolaylıkla alabilmemize yarayan bir hal oluşturur. Yani geçirdiğimiz duygusal sarsıntıdan veya bu sarsıntının meydana getirdiği boşluktan yararlanarak Yüce Planlar bize, mantal düzeyde bazı bilgiler aktarırlar. Olayı yaşayan insanın aldığı bilgilerin çoğu, duyularıyla aldığı bilgiler değildir. Duyuları vasıtasıyla gelen uyarılar, şuur alanında birtakım yeni boş alanlar yaratır. İşte bu yeni boş alanlar da