Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Salı Konferansına Davet-05 KASIM 2019

Ergün Arıkdal’ ın 29.03.1995 Tarihli Soru-Cevap Konferansı Ses Kaydı Dinletisi 1. Bölüm Tarih: 05 KASIM 2019 / 19:00 - 20:30 Konuşmacı: Ergün ARIKDAL İçerik: 1-Şuurlu ve İdrakli İyilik Nasıl Yapılır? 2-Varlığın Enkarnasyonu (yeniden bedenlenme) Ne Zaman Tamamlanıyor? Enkarnasyonun Tamamlanmaması veya Gecikmesi Söz Konusu mu? 3-Varlıksal İlkeler Kitapçığındaki “ Varlıkta Yaratana Ait Hiçbir Zerre Yoktur” Bilgisine İstinaden Evrendeki Tüm Maddeleri Bu İfade İle İki Farklı Cevhere Bölmüş Olmuyor muyuz? Yani Buradaki Bilgi Bir çeşit Düalite Yaratmıyor mu? 4- Konferanslarınızda ve Yayınlarınızda Samimiyetin Öneminden Sıklıkla Bahsediyorsunuz. Bizler Başkalarına Samimiyetle Yaklaştığımızda, Karşılaştığımız Önyargı ve Güçlükleri Nasıl Aşabiliriz * Konferanslarımız Halka Açık ve Ücretsizdir

Kalıtımsal( Genetik) hastalıklara Ruhsal Bakış...

Kalıtımsal hastalıklar genellikle bir tekâmül zorunlulu­ğu olarak ortaya çıkarlar, bu ihtiyaca göre meydana getirilir­ler. Örneğin, bir varlık ileride şeker hastası olarak bazı tecrübeler geçirmek ihtiyacındadır ama genetik yapılarında şeker hastası olma kalıtımını taşımayan bir anne ve babadan doğmazsa, kolay kolay şeker hastası olmayacaktır. Ancak şe­ker hastası olan annesi veya babası varsa o da şeker hastası olma potansiyeline sahip bir varlık olarak büyür. En sonun­da, belirli çağlarda pankreas yorulması sonucunda onda da şeker hastalığı oluşur ve eprövleri, yaşam imtihanları, hayat görüşü o şeker hastalığının seyrine göre oluşur. Aldığı gıda­nın şekli değişir, hayat görüşü değişir, hafıza kabiliyeti, dü­şüncesi farklılaşır; hayatında bir yumuşaklık, standart bir du­rum hâkim olur. Kendini fazla yoramaz, abur cubur her şeyi yiyemez vs. Bütün bunlar, o varlığın günlük hayatında çok değişik tecrübelere, ruh haletine, ruh hallerine geçmesine se­bep olur. Gördüğünüz gibi, tüm

İnsan yeryüzünde niçin vardır?

Dikkat edilirse, " İnsan niçin vardır ?" demedik, "İnsan yeryüzünde niçin vardır?" dedik... Bu iki cümle bizce farklı anlamlar ifade ederler. Çünki İnsan, evrensel bir kişiliktir. İnsan, sadece yeryüzü insanı değildir. İnsan, pek çok yerde bulunan bir varlıktır. Fakat dünya beşeri, sadece dünyamızda yaşamakta olan insandır. Gerek biyolojik, gerekse psikolojik ve sosyal yapısıyla özellik arz eden insan, dünya insanıdır. Diğer varlıklarla olan irtibatlarımız çok zayıf olduğu için, şimdiki hâlde sadece yeryüzü insanını (beşeri) elde etmiş olacağız. Burada söyleyeceklerimizin dünya insanı için geçerli bir anlamı olacaktır. Bu tarifimizin evrensel bir hüviyeti olmayacaktır.  Çünkü dünya insanı hayatının manası başka, dünya dışında herhangi bir gezegende yaşayan bir varlığın hayat manası başkadır. Hepsinin de ortak olduğu bir amaç aranırsa, TEKÂMÜLDÜR diyebiliriz. Veya hepsinde bulunan büyük eyleme geçme isteğini "tekâmül" olarak ifade edebiliriz. Her va

Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği Kasım 2019 Konferans Programı

Duygusallık, manevî bünyemizi kemiren zararlı bir kurt­tur

... Duygusallık yenilmelidir..Çünkü; • Duygusallık, manevî bünyemizi kemiren zararlı bir kurt­tur. • Yüreği parçalanmak, gözleri yaşarmak, şairlik hülyaları kurmak duygululuk değildir. • Ne gariptir ki, insan, duygusallığıyla övünür. Oysa in­san, aklî davranış ve objektif müşahedeleriyle şuursal ve ruhsal bir gelişme gösterir. • Tekâmül, duygusallığa hâkim olmaktır. • Duygusallıktan kurtulursak, her şeyi "teklik" içinde gö­rebiliriz. • Gerçek özgürlük, duygusallık yenilerek kazanılır. • Objektif bilgiye duygusallık yenilmeden ulaşılamaz. Duygusal hâlde yaşamak tekâmülle alâkalı bir şey de­ğildir. Bunun üzerine sıçrama yapıldığı vakit, bir ruhsal gelişmeden söz etmemiz mümkündür. Ergün Arıkdal

Enerji Yiyici ve Üretici Duygular-Kendini Bilmek

Hislerimize çok dikkat etmek ve onları çok iyi eğit­mek zorundayız. Çünkü hisler netice itibarıyla bizim kul­lanabilmemiz için bir enerji yaratır, en büyük fonksiyonu budur. Kullanmamız gereken enerjiyi yaratan enerji kay­naklarından biridir hisler. Bu hisler ya yaratıcı mahiyette olur ya da yiyici mahiyette olur. Öyle hisler vardır ki, bizi yer bitirir, tüketir, etrafı da yer, bitirir, tüketir, enerji çeker. Biz bunlara enerji yiyiciler diyoruz. Yiyici tipte olan hisler vardır, bir de üretken hisler vardır. Tamamıyla yeni enerji üretir ve bu üretilen enerji hem kendisine hem de etrafın­daki insanlara sonsuz derecede fayda sağlar.  Enerji Yiyici ve Üretici Duygular-Kendini Bilmek Demek ki hisleri de kontrol altına almamız gerektiği vakit muhakkak düşünmemiz gereken husus onları tüke­ten, yiyen bitiren negatif nitelikte veya yaratan, mütemadi­yen çoğalan pozitif mahiyette olup olmadığıdır.  Kendi iliş­lkilerimizle kendimizi tanıma yolunda yaptığımız çalışmalar­da birtakı

TEKRARDOĞUŞ, EN BÜYÜK RAHMET VE YARDIMDIR! Ruhsallık Üzerine Denemeler 128

"Gün geçmiyor ki, insanlığın içindeki kurt, tahribatı artırmakta daha fazla güç harcamasın. Varlık ve gönül meyvesini kemiren kurtların her fırsatta ortalığa çıkan yoz ve sapkın hareketlerini görmemek ne mümkün!.. Elbette ki sahipsiz değiliz. Herkes için kendi realitesine göre bir himaye vardır. Bu himayenin şemsiyesi altında tehlikesizce uygulamalar yapmak olağan işlerdendir. Bu yüzden müspet olan da, menfi olan da kendi realitesinin doğruluğunu kanıtlamak için mücadele etmektedir. Dünya'da ve bizim ålemimiz'de adalet vardır. Bu adalet insanların “ellerinin işlerinden” oluşur. Adaletin tecellî etmesi için varlığın doğruyu buluncaya kadar çeşitli ortamlarda fiilen uygulama yapması “telâfi ilkesince”, caizdir. TEKRARDOĞUŞ, EN BÜYÜK RAHMET VE YARDIMDIR! Varlığa bağlı bütün olaylar ve oluşlar kendi içlerinde çok tutarlı ve çok boyutlu bir adalet örgüsüne sahiptirler. Evren yasalarını vazedenler sadece şu yasayla realiteler arası dengeyi kurmuşlardır: TEKRARDOĞUŞ YA

Doğal Afetler İlahi Yasalar Işığında Bize Ne Söylüyor? Konferans

Salı Konferansına Davet: Doğal Afetler İlahi Yasalar Işığında Bize Ne Söylüyor? Tarih:  15 EKİM 2019  Saat:  19:00 - 20:30 Konuşmacı: ZaferYÜCEER İçerik: * Ruhsal Açıdan Doğal Afet Ne Demektir? * Doğal Afetler İnsanlık İçin Bir Sınav mıdır? * Doğal Afetlerin Verdiği Ruhsal Mesajlar Nelerdir? * Doğal Afetler Bizim İçin Bir İhtiyaç mıdır? * Doğal Afetlerin Birleştirici Yanı Var mıdır?  * Konferanslarımız Halka Açık ve Ücretsizdir

"İnsan uyumaktadır" sözüyle ne demek istemiştir?

Ouspesky " İnsan uyumaktadır" sözüyle ne demek istemiştir?  Uyanmak/şuurlanmak ne demektir? Bu mümkün müdür? Cevaplar: ·          “İnsan uyumaktadır” →Ouspesky’e göre: “uyku fikrinde yeni olan bir şey yoktur. Aşağı yukarı dünyanın yaradılışından beri, inşalara uykuda oldukları ve uyanmaları gerektiği söylenmiştir. İnsan, derin bir şekilde uyuduğu ve tamamen düşler içinde bulunduğu sürece, uykuda olduğu gerçeği hakkında dahi düşünemez. Uykuda bulunduğunu düşünseydi uyanırdı. Bundan böyle her şey olduğu gibi devam etmektedir. Ve insanlar, bu uyku yüzünden neler kaybettikleri hakkında en küçük bir fikir sahibi bile değildirler. Halen söylemiş olduğum gibi, bu düzenin içinde, yani doğanın onu yarattığı durumda bulunmakla insan, sübjektif şuurlu bir hale gelebilir. O, böyle yaratılmış, böyle doğmuştur. Fakat, uyumakta olan insanlar arasında doğmuştur ve tabi ki, kendisi hakkında şuurlanmaya başlaması gerektiği tam o anda onların arasında uykuya dalar. Çoğu kez, insa

Ruh ve Beden İlişkisi Nasıl Olmaktadır?

Ruh bir madde ile iştirak eder. Beden denilen şuurlu madde halini husule getirir. Ondan sonra ruh artık tamamen o bedenin şartlarına bağlanır. Ve o şartlar içinde, organik faaliyetlerinden başka, ruhi ve manevi denilen bütün halleri beyne ve asabi cümleye (sinir sistemi), yani beynin ve asabi cümlenin imkan ve kabiliyetlerine bağlı bulunur. Ruh, madde ile iştirak eder. Şuurlu maddeyi, yani varlığı kurar. Varlık da kendi ruhunun ve yardımcı varlıkların faaliyetleriyle kaba maddelerden kendisine ayrıca bir beden yapar. Ve bu beden vasıtasıyla maddelere tesir eder. Kullandığı kaba maddelerle de kendi haricindeki diğer bedenlere tesir etmek suretiyle maşeri plana adımını atar. Ve hidrojen aleminin varlık safhasındaki tekamülü de bu andan itibaren yürümeye başlar. Ruh ve Beden İlişkisi  Ruha hizmet eden varlık hemen bedeni vasıtasıyla etrafındaki kaba maddelere ve bedenlere tesir ederek ruhun bu yeni ihtiyaçları karşısında lüzumlu hadiselerin meydana gelmesine sebep olur. İy

Realite ne demektir? Ruhsal Kavramlar Çalışması

Realite ne demektir? Cevaplar: 1.1   Realite (fr.) →sözlük anlamı; gerçek, gerçeklik. (TDK) 1.2. Varlığın madde ile ilgili kavram, anlam değer ve şuur halinin hakikat (verite) karşısındaki durumu. Hayata verilen değer, görüş açısı. Varlığın genel bilgisi içinde kendisi ve eşya hakkındaki taşıdığı samimi fiili kanaat. (Metapsişik Terimler Sözlüğü-Ergün Arıkdal) 1.3. Realite bilgisi, varlığın, zaman ve mekan bakımından, şuur sahasının belirli bir kısmını ihtiva eder (Celse:53 Sadıklar Planı) Spiritüel realite, bu devrede ulaşılacak son realitenin bir evvelkidir. (Celse: 145 Sadıklar Planı) 1.4. Realiteler, duyular yoluyla elde etmiş olduğumuz birtakım bilgilerin tipleridir. Asıl realitemizi oluşturan konu, bedene hakim olan ruh varlığının kendi öz yapısıdır.       (Tekamül-Ergün Arıkdal) Derleyen: Neslihan Özkan-Arad

Sembolizm Dersleri -9 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

DOKUZ (9) Basit sayıların sonuncusu olan dokuz, üç' ün karesi olduğundan, onun niteliklerini de taşıyor. Mitolojide varlığına inanılan gök, yer yüzü ve yeraltı dünyalarının tümünü simgeleyen bir sayı olmuştur. Sayılar dizisinin sonuncusu olması nedeniyle, bir sona ulaşıldığını ve yeniden başlamanın haber vericisi gibidir. Diğer bir deyişle, bitim ve ölüm olayının olduğu gibi, yeni bir doğum veya filizlenmenin göstericisidir. Yaşam çemberinin son halkasını kilitler. Mason sembolizmine göre, (9) rakamı grafik olarak aşağıya doğru, yani maddesel bir filizlenmeyi, (6) ise bunun tam tersine, yukarıya yönelik olduğundan, ruhani (tinsel) bir filizlenmeyi simgelemektedir. Doğum olayı için de bu görüşü değerlendirirsek, dokuz sayısının, yedinci aydan itibaren aşağı yukarı şekillenmiş olan fetüs (cenin) ün tam anlamıyla belirgin hale gelmesi için gerekli olan sürenin karşılığı olduğunu görürüz. Gerçekte fetüs’ün rahimdeki pozisyonu (9) rakamına benzemektedir. Altı ise in

Arad Akademi Hakkında..

Ankara Ruhsal araştırmalar derneği tarafından kapalı grup özelliği ile eğitim çalışmaları sürdürülen Arad Akademi 2019-2020 dersleri 5 Ekim 2019 tarihinde başlıyor. Akademi Nedir?  Akademide hangi dersler işleniyor? Arad Akademi Hakkında.

Başlıyoruz....