Hislerimize çok dikkat etmek ve onları çok iyi eğitmek zorundayız.Çünki hisler netice itibariyle bizim kullanabilmemiz için bir enerji yaratır,en büyük fonksiyonu budur.Kullanmamız gereken enerjiyi yaratan enerji kaynaklarından biridir hisler.Bu hisler ya yaratıcı mahiyette olur ya da yiyici mahiyette olur.Öyle hisler vardır ki bizi yer bitirir,tüketir,enerji çeker.Biz bunlara enerji yiyiciler diyoruz.Yiyici tipte olan hisler vardır,bir de üreten hisler vardır.Tamamıyla yeni enerji üretir ve bu üretilen enerji hem kendisine hem de etrafındaki insanlara sonsuz derecede fayda sağlar.Demek ki hisleri de kontrol altına almamız gerektiği vakit muhakkak düşünmemiz gereken hususların tüketen ,yiyen ,bitiren negatif nitelikte veya yaratan ,mütemadiyen çoğalan pozitif mahiyette olup olmadığıdır.Kendi hislerimizle kendimizi tanıma yolunda yaptığımız çalışmalarda birtakım hislerle,amaçlarla,niyetlerle hareket ettiğimiz vakit acaba bu duygularımız enerji tüketen bir şey midir,yoksa gerçekten enerji üreten bir şey midir?Bunu bilmemizde çok büyük fayda vardır.Bu bizim gerçek mutluluğumuzu sağlaycaktır ve geleceğimizi kontrol edebilmek için bunlar da ihtiyacımız var.Enerji tüketen ,enerjiyi yiyen bir his altındaysak bunun sonucu gerçekten çok ağır bir durumdur.Çok zor bir durumdur,hastalıklar meydana gelir.Rahatsızlıklarmızın büyük bir kısmı duygularımızın enerji tüketen ,enerji yiyen mahiyette olmalarından ileri gelir.Hareketlerimiz daima yarım tamamlanmamış hareket tarzında gelir ve iradeyi de felce uğratır.Ama yaratıcı,yüksek titreşimli duygular tarzında pozitif bir duygu içerisinde kaldığımız sürece hem enerjiyi yiyip bitiren ,bu açık musluğu kapatırız hem de o düşük seviyeli titreşimli ortamdan başkalarınıda kurtarmış ,onları da esirgemiş oluruz.Bizim ailemiz,çocuğumuz olur,içinde bulunduğumuz topluluk,millet olur.Adamakılı genişleyebilir.
Ergün Arıkdal-Salı Konferansı
Yorumlar
Yorum Gönder