Ana içeriğe atla

Bu devredeki zaman ve hayat... Ergün Arıkdal

Şu ana kadar kendi ayakları üzerinde durmak,kendi iradesini kullanarak geçip geldiği bütün imtihan yollarının öğreti ve tatbikat yollarının insanlığı bir eşi ve benzeri olmayan bir devre içerisine getirdiğini de görüyoruz.Yani 20.yy ve devir teslim edilecek olan 21.yy’ın bütün yaşam şekilleri, her şeyiyle,her yönüyle ,madde ve insan arasındaki münasebetleri, madde ile tabiatın kendi aralarındaki münasebetlindeki değişiklikler, bütün bu icatlar, bütün bu iletişim çokluğu, insanların karmaşıklığı, sosyal, zihinsel ekonomik ve siyası değişimler, her türlü sanatsal gelişmeler vs hatırımıza gelen ne varsa, yani 20.yy’nin bütün unsurları, 20.yy’ meydana getiren bütün değişikler ve oluşmalar, gerçekten de tarihin hiçbir yerinde, hiçbir zaman görülmemiş olan bir devre meydana getiriyorlar.

Şimdi burada bizimle beraber bulunan bir uygarlık ile bundan önce mevcut olan uygarlıkların nasıl sürekli bir değişim içerisinde kalarak, hangi olayları yaşayarak veya yaşatarak bu zamana kadar gelmiş olduğunu bir güzel gözden geçirmek icap eder. Görülür ki tarihin hiçbir yöresinde, hiçbir zamanında ,hiçbir devresi içerisinde bu derecede gelişmiş veya hızlandırılmış bir insan hayatı ve dünya hayatı görülmemiştir. Gerçekten de bu eşi benzeri olmayan bir durumdur. Gelen bilgiler, insanlığın ulaştığı bilgiler de öyledir. Eşi benzeri olmayan bilgilerle karşılaşılmıştır.



Her ne kadar bazı yazarlar, şu anda mevcut olan bazı alet ve edevatın milattan önceki bazı topluluklar içerisinde de çeşitli şekillerde göründüğünü kalıntılarla, bulgularla, benzetmeler yoluyla veya birtakım hipotezler yoluyla bize izah etmeye çalışmış olsalar da, 20,yy’ın durumu, eşi benzeri olmayan bir devredir. Hatta bunu, 20.yy olarak değil aşağı yukarı 4000 yıllık bir devre içerisinde eşi benzeri olmayan bir devre olarak ele almak lazım. Kolaylık olsun diye 1000’er yıllık devereler halinde hesap edersek meseleleri bu son 1000 yıl diğer hiçbir yıla benzemeyecek şekilde gelişme göstermiştir. Bu gelişmeyi yönlendiren, bu gelişmeyi bir tez olarak ele alan Ruhsal İdare Mekanizması, bir Yüce İdare Mekanizmasının belli bir kısmı, bu tezi bugüne kadar getirebilmiş ve bundan sonra da elde etmiş olduğu bu yücelik ve başarı ile de insanlığı daha üst bir realiteye geçirmenin, sıçratmanın hazırlıkları içerisinde bulunmaktadır.




Bu devredeki zaman ve hayat şartlarının meydana getirdiği emsalsiz oluşumların en büyük hedefi, büyük değişime gidecek olan yolların birleştirilmesi, en küçük sızıntıdan en büyük nehire kadar bütün akışların tek bir kanal içerisinde yollarına devam etmelerini sağlayacak olan Yüce Bilgi’nin ortaya çıkması için gerekli olan iç ve dış şartları ve imkanları hazırlamaktır.


Ergün Arıkdal
Değişime Doğru-Sf:69,70




Bu blogdaki popüler yayınlar

Sembolizm Dersleri -5 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

Aritmetik sayı dizisinde İlk çift ve tek sayısının toplamından oluşmuştur (2+3=5). Kutsal 60 sayısının 1/12’sidir. Öte yandan, ilk dokuz sayının ortasında bulunması nedeniyle, beş sayısında var olan bu birleştiricilik ve merkezilik özelliği, onun madde ve biçimde bir denge ve uyum sağladığı görüşünü ortaya koyuyor. Romen rakamı ile gösterilen (X) harfinin üst kısmı (V) beş olup, On' un yarısıdır. Dünyanın eski uygarlıklarının sembolizminde, Orta Amerika, Afrika, Çin, Hindistan’da yaşayan Dogonlar, Mayalar, Aztekler, Bombarlar’da saptandığı gibi, genel olarak, tek sayılar ERKEK, çift sayılar ise hep DİŞİ olarak değerlendirilmiştir. Bu görüşün ışığı altında beş’in dişi İki ile erkek olan Üç’ü eşleştirdiğini görmekteyiz. Öte yandan, iki sayısı dişi ve dünyevi (dünyaya ait) üç ise erkek ve semavi (göğe ait) olduğundan, beş aynı zamanda yerle göğü de birleştiriyor. Beşte hem erkek hem dişi prensip bulunduğundan iki cinsiyetti (androgyne) (androjin) bir sayı yani hünsal...

Sembolizm Dersleri -6 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

Altı sayısı en küçük yetkin sayıdır; kendisi dışındaki tüm tamsayı çarpanlarının toplamına eşittir.  Örneğin: (6=1x2x3=1+2+3) 2 ile 3' ün, bu kez, çarpımlarıyla oluşuyor. Altı sayısı GRAFİK SEMBOLİZM ’ de bir altıgen ve onun yarattığı attı köşeli yıldızla özdeştirilmektedir. Salamon’un mührü veya David’in kalkanı denilen ve bugün İsrail’in ulusal amblemi olan bu yıldız, ters yönde iç içe geçmiş iki eşkenar üçgenden oluşuyor ve SU ile ATEŞ arasındaki dengeyi işaret ediyor. Diğer bir deyişle birbirinin karşıtı iki şeyi birleştiren bir şekil olduğu gibi, dikine duran üçgenin ayna görevini yapan su üzerindeki ters görünümü yansıtıyor. Salomon’un mührü şeklinde görülebileceği gibi, tepe noktası yukarıda olan üçgen, Hıristiyan ikonografisinde İsa’nn tanrısal karakterini betimlemektedir. Tepe noktası aşağıda olan üçgen ise bu karakterin O’NUN fiziki ve insancıl görünümünde yansıdığını hatırlatır gibidir... Sembolizm Dersleri 6 6, diğer çift sayılar gibi, Ay’ın çe...

2024-2025 Yılı Programı Uygulamalı Atölye Çalışması Başlıyor!

Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği 2024-2025 Yılı Programı Uygulamalı Atölye Çalışması: Kendini Bilmek Tanıtım Konferansı Spritüel bilgiler ve öznelleştirilmiş meditasyonları içeren Kendini Bilmek Atölye Çalışmalarımızda sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız. Atölye Çalışmasının Ana Konu Başlıkları: ▪️Bedenimizle İlişkimiz ▪️Duygular Ve Düşünceler ▪️İmajinasyon, İrade ▪️Pozitif Ve Negatif Duygular Ve Düşüncelerin Hayatımızdaki Etkileri 🗓️ 15 Ekim 2024 ⏰ Saat: 19:30 📍 Dernek Merkezi Ve İnstagram Canlı Yayın Selam Ve Sevgilerimizle 📍Adres: Tunalı Hilmi Caddesi Seğmenler İşhanı No: 96 Kat: 4 Daire: 14 Kavaklıdere/ANKARA

Enkarnasyon Nedir? Dr. Bedri Ruhsalman

Enkarnasyon Nedir? Enkarnasyon ete girmek demektir. Yani ruhların bir beden aracılığı ile belirmesidir. Böyle bir ilişki , ruh ile maddeyi birbirine bağlayacak olan bir aracıya ihtiyaç gösterir ki, buna Perispiri denir. Yani ruh, kendinde saklı olan tesir gücü ile, perispiri aracılığı ile ineceği dünyaların maddelerinden o dünyadaki yoğun bedenini kurar. Kaba madde ile sıkı bir bağlantı demek olan bedenlenme veya enkarnasyon olayı, dolayısı ile serbest irade ve şuurda da bir daralma ve bir nevi kararmaya sebep verir. Tekâmül ihtiyaçlarımızın belirli hale getirdiği bir takım tertipler, sevk edişler himaye ve yardım atmosferi içinde bir hayat mevzu bahistir. Ve dünyada bunlardan kurtulup kaçmak bizim elimizde olmaz. Enkarne olmuş varlık, bütün bu şuurlu tertip ve nizamın mana ve maksadından habersiz olarak bazı merhaleleri aşmak ve bir kısım yetenekleri geliştirme olanaklarına sahip olur. İstenilende zaten budur. Üstad isimli bedensiz bir dostumuz şöyle demektedir. ...

İnsan Nasıl Tekâmül Eder? Arad Salı Konferansı Yayını

  Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği tarafından halka açık ve ücretsiz olarak yapılan Salı Konferansının İnstagram yayınını izleyebilirsiniz. Arad salı konferansları 1990 yılından beridir aralıksız olarak düzenlenen, sadece pandemi döneminde ara verilen dernek faaliyetlerinden biridir. Günümüzde ayda bir kez olmak üzere bu konferanslar devam etmektedir. 16 Nisan 2024 tarihinde yapılan son konferansta "İnsan Nasıl Tekâmül Eder?" konusu işlenmiştir. Konferans İlan Metni: Konferanslara genellikle şöyle başlarız: konferans başlığında bulunan kelimelerin kavram karşılıkları nedir, bunları açıklayarak başlarız çünkü kavramlara yüklenen anlamlarda birleşmezsek anlatmak istediğimiz konunun anlamını aktarma imkanını da bulamayız. Dolayısıyla İnsan nedir ve tekamül nedir bu iki konuyu anlattıktan sonra insan nasıl tekamül eder konusunu anlatmaya başlayacağız. Tekamül gözlemlenebilir bir şey midir eğer öyleyse bunu gözlemleyebilir miyiz bu konuya değineceğiz. Tabii bu arada tekamül, en...