Tekâmül bakımından da bireyler amaç toplumlar araçtır, yükselmek isteyen insanların bu hakikati görebilmeleri çok faydalı olacaktır. İnsanı dünyaya ayak bastığı andan ölünceye kadar takip edersek, kendi çabalarından başka çevresinin, toplumunun, kısaca bütün tabiatın onu olgunluğa yöneltmek için âdeta seferber edilmiş olduğunu görürüz. Demek ki dünya hayatında bireyle toplum aramda tekâmül süreci bakımından çok sıkı ilişkiler vardır.
Bizim dünyadaki yaşayışımız tamamen bireysel tekâmülümüzü sağlamak içindir.
Dünyamız öyle bir okul, öyle mükemmel bir terbiye kurumudur ki orada her ruhun görgü ve tecrübesini aşama aşanın artıracak sayısız dershaneler bulunur. İşte Yüce Yaradış budur. Yani Tanrı'ya inanmanın yollarından en etkili olanı sadece bazı dogmaları kabul etmekle olmaz; dünyayı bu vekilde görebilmek, her şeyiyle insan görgü ve tecrübesini aşama, aşama artıracak sayısız dershaneleri meydana getiren bir iradeyi, bir yüce bilgiyi, yüce bilgi sahibini, her şeye muktedir olan bir varlığı bu dershanenin yapısında, her yerinde her an bulmak mümkündür. Bir dershane, o dershanenin müdavimleri için nasıl amaç değil vasıta ise, dünya dershanesi olan toplum hayatı da bireyler için bir amaç olmayıp bir tekâmül vasıtasıdır. Bizim dünyadaki yaşayışımız tamamen bireysel tekâmülümüzü sağlamak içindir. Çevremizde, toplum hâlinde ve eşya hâlinde olan araçları biz kendi tekâmülümüz için kullanırız. Buradan dünya hayatına tekrar, tekrar neden girdiğimizi kolaylıkla anlamamız mümkündür..
Ergün Arıkdal-Tekamül Kitabı