Ana içeriğe atla

Sembolizim Dersleri-3 Rakamı ve Sembolik Anlamı




Antik çağlardan bu yana tüm dünyada temel bir sayı olarak benimsenmiştir. Tanrıda, evrende ve insanda var olan bir düzeni ifade etmektedir. Canlı yaratıklardaki üç ünitenin sentezini sağlar. Aritmetik dizide kozmik ilk tek sayı olarak yerini alan 1 sayısı, Göğe (Uranos), yani eskiden gökte olduğuna İnanılan kozmik tanrıya özgüdür. 2 ise YER TOPRAK (Gaia)dır. Çünkü, dünyanın oluşumunda en önce gök vardı, yasacağımız ortam ise daha sonra ortaya çıktı. Böylece üç sayısı bir ve ikiyi birbirine bağlayarak, “YER-GÖK Birliğini oluşturdu.



 Çin de Taoizm felsefesinin temel prensiplerinde Tao'nun 1’i, Bir’in 2’yi, 2’nin ise 3’ü yarattığı belirtilmektedir. Bu nedenle 1, yer ve göğün çocuğu olan İNSAN'ı yansıttığından mükemmel bir sayı olarak kabul edilir. Greko-Romen* mitolojisinde de şu üç kardeş var: Kronos’un oğulları olan bu üç kardeş dünyayı aralarında paylaştılar; ZEUS (Jüpiter) göklerin ve yerin, POSEİDON (Neptün) okyanusların, HADES (Vulkan) ise yeraltı dünyası olan cehennemlerin tanrısıydılar. Poseidon'un atribüsü** üç tırnaklı bir yabadır. Belden aşağısı balık, üstü insan olarak betimlenen oğlu TRİTON’un da elinde tuttuğu bu üçlü yaba, aslında İLAHİ TRİNİTE’nin simgesidir. Aynı sembolü Hitit uygarlığında da görmekteyiz; fırtına tanrısıdan Zeus’la özdeşleştirilen TESHÜP, elinde üçlü bir yıldırım demeti tutar. Hint tanrılarından SİVA’nın elindeki üçlü mızrak ve eski Mısırlıların Danderah tapınağındaki zodiak (burçlar bölgesi) tablosunda da karşılaştığınız bu kutsal ÜÇLEME TABLOSU, kimi araştırmacılara göre de dünyanın yöneticisi sayılan SİRİUS üçlü yıldız sistemini ifade etmektedir. Sirius astronomide, kadir gecesi en parlak olarak görünen ve Kur’an’ın NECM suresinde SİRA olarak isimlendirilen bir yıldızdır.

Efesli Artemis’in değişmez kutsal simgelerinden biri de 3 sayısıdır. Bu sayı ile Artemis' in üçlü karakteri dile gelmekte, onun hem kız hem evli kadın hem de ana olarak, yaşam sürecinin bütününe olan egemenliği simgelemektedir. Sonuç olarak, Tanrı kavramı İslâm dışındaki bütün dinlerde, belirli bir faz*** ve şekil içinde kalarak, ÜÇLEME ile betimlenmiştir.

 Bilindiği üzere, Hıristiyanlıkta Tanrı üç kimliği olan BİR’dir. Bu üçleme Baba-Anne ve Çocuğun rolleri ortaya çıkmaktadır. TRİNİTE (Teslis) adı verilen bu esrarlı prensip monoteizme (tek Tanrıya İnanma) Katolitik mezhebi tarafından sunularak tanıtılmış bulunuyor. Ancak, Baba, Oğul ve Ruhul Kudüs (kutsal ruh) anlamına gelen teslis' in İslâm felsefesine aykırı düştüğünü, bu nedenle bazı yerlerde ve konularda üçgen motifinden kaçınıldığını gözlüyoruz.

Hitit mitolojisinde baş tanrı Teshüp, karısı olan ana tanrıça Hepatu (Arinna veya Hepet) ile oğulları Şarruma (Telepuni)’yi üçlü bir grup olarak bulduğumuz gibi, Hıristiyan ikonografisinde de çoğu kez üç adet olarak resimlendirilen şahıs ve objelerde, aynı mesajın verilmek istendiği gözlenir. Örneğin, İsa peygamberin doğumunda onu kutlamak için Kudüs’e gelen kahinler (biliciler) üç kişiydiler. Bu sayı ayrıca O’nun şu üç görevini de simgeliyordu: Dünyanın kralı, rahip ve peygamber...

Meryem tapınağa ilk takdim edildiğinde üç yaşındaydı; (İKİNCİSİNDE 7 YAŞINA GİRMİŞTİ) Şeytan çölde İsa’yı üç yerde denedi. (Ekmek, tapmak, kraldağ) Meryem ikonalarda görüldüğü gibi, alnında ve her iki omuzunda birer yıldız taşımaktadır. Bu işaretler O’nun bakire, anne ve kadınlık vasıflarını simgelemektedirler. Ancak, alnında taşıdığı yıldızın, Hintli kadınların gelenekleriyle ve KRİŞNA efsanesiyle ilintili olduğu da İleri sürülüyor. Duyarlı ve tartışmalı olan bu konunun üzerinde fazla eğilmeyeceğiz.

Freud’le birlikte psikanalistlerin birçoğu, üç sayısının aynı zamanda bir cinsellik sembolü olduğunu da iddia etmişlerdir. Davut Peygamberin oğlu SALOMON (Hz. Süleyman)’ın ünlü mühründe de görüldüğü gibi, tepe noktası aşağıda olan üçgen suyu ve dişiliği, tepesi yukarıda olan üçgen ise alevi, yani erkek cinsiyeti betimlemektedir. Nitekim, sembolizm ilkelerine göre su beyazdır, dişidir ve daima aşağıya düşer; alev ise kırmızıdır, erkektir ve daima yukarı çıkmak ister...
Üç sayısı günlük yaşantımızda bir şans ve deneme sayısı olarak bilinir. Tanrının hakkı üçtür denir. Şansım üç defa denemek önerilir. Bir girişimde bulunurken bir, iki, üç diye sayılır; çekirgenin ancak üç defa sıçrayabileceği söylenir...

Kitabın giriş bölümünde sözünü ettiğimiz ve ileride eşkenar üçgen açıklamasında da değineceğimiz gibi, MU kıtasının sayısal sembolünün üç olduğu, çözülen tabletlerden öğrenilmiş bulunuyor...
Üç sayısının insanı oluşturan madde, akıl vb. ruhla olduğu gibi, onun yaşamı süresince geçirdiği doğma, yaşama ve ölme (dünya, kabir, ahret), fazlarıyla ilişkisi olduğunu da söylemek mümkün.
Selçuklu-Osmanlı mimari yapıtları kapılarının dış yüzeylerinde çoğu kez üç adet adı verilen, yarım küreler bulunur. Kırşehir Hacı Bektaşi Veli’nin türbesindeki çeşmede suyun üç ayrı delikten aktığını görüyoruz.
Mitolojide sözü edilen dünyanın ilk güzellik yarışması, üç güzel tanrıça arasında yapıldı; Afrodit, Hera ve Athena... Bu olay Edremit civarındaki bugün KAZ DAĞI olarak tanınan, bir dağın doruğunda gerçekleşti. Eski adı İDA olan bu isim de üç harften oluşuyor. Kaz’ın ise ayağı üç parçalıdır... Şüphesiz bunlar fantezi benzetiş ve rastlantılardır; ama nedense, çocuk masalarında bir padişahın iki veya dört değil de hep üç kızının olduğundan söz edildiğini dinlemişizdir!..
Üç’ün diğer sayılar arasındaki yerinin önem ve özelliği üzerinde tamamen bir rastlantı ürünü olmayan başka örnekler de bulunmaktadır. Nitekim sonuçta üç sayısı bu yerini, yorumsal üretimlere çok açık olan ve geometrik alanların ilk ve ilkeli olan ÜÇGEN’i yaratarak, ona terk edecektir.
Hıristiyan dünyası teslis’le ilgili olduğundan, üç sayısına ve üçgene dinsel bir yaklaşımla, özel bir yer ve önem veriyor. Nitekim bu olgu, devlet amblemi olan bayraklarında bile yansıtılmaya çalışılmıştır. Bu ülkeler’den bazılarının aşağıya çıkarılanların bayrakları ya üç renkli veya stilize haç motifleri taşımaktadırlar. Bazılarında yıldız da bulunur; çünkü yıldız tüm ideolojilerde ortak bir motif olmuştur. Ancak hiçbirinde hilâl yoktur. Hilal, sadece İslâm ülkelerine özgü bir amblem olarak kalmıştır.

Bu vesile ile Türk bayrağının şekillenmesi ile ilgili olarak yapılan şu yoruma değinmek istiyorum: Bilindiği üzere, bayrağımız Kosova Meydan muharebesinden sonra kırmızı zemin üzerine Ay ve Yıldız yerleştirilerek gelenekselleştirilmiştir. Ancak bu konuda önemli olan husus hilal’in Allah’a olan imanı, yıldızın ise Peygambere bağlılığı ifade etmesidir. Nitekim Peygamberimizin ismi Arap harfleriyle yazıldığında BEŞ çıkıntıdan oluşan YILDIZ şekli ortaya çıkar. HİLÂL ise Allah lafzı ile aynı harflerle yazılır.  Ebcet hesabı ile de aynıdır. Kelime' i Tevhid’in remzidir****, 2 lam, 1 elif ve bir de "he” den oluşmuştur.

Üç renkli bayrağı olan devletler: Hollanda, Romanya, Lüksemburg, Çekoslovakya, Yugoslavya, Fransa, Belçika, Amerika, İrlanda, Macaristan, İtalya, Almanya, Bulgaristan... Haç motifli bayrağı olanlar: İsveç, Norveç, İsviçre, İzlanda, İngiltere, Yunanistan, Danimarka, Finlandiya, Avustralya, Dominik...tir.
İsa’nın doğumunu kutlamak için kral Herod’un huzuruna gelen müneccimlerin sayısı (3) tür. (Yaşlı, orta yaşlı ve genç görünümlü)

* Greko-Romen, İlk Çağ sonlarında Akdeniz havzasına egemen olan kültürdür. Greko-Romen kültürün yayıldığı saha… (Vikipedi Sözlük)

** atribü: Heykel ya da resim sanatında betimlenen figürün hangi tanrı ya da tanrıçaya ait olduğunu anlamaya yardım eden ayrıntı. (www.nedirnedemek.com)

*** faz: evre (www.nedirnedemek.com)

**** remiz: sembol, rumuz (www.nedirnedemek.com)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Enkarnasyon Nedir? Dr. Bedri Ruhsalman

Enkarnasyon Nedir? Enkarnasyon ete girmek demektir. Yani ruhların bir beden aracılığı ile belirmesidir. Böyle bir ilişki , ruh ile maddeyi birbirine bağlayacak olan bir aracıya ihtiyaç gösterir ki, buna Perispiri denir. Yani ruh, kendinde saklı olan tesir gücü ile, perispiri aracılığı ile ineceği dünyaların maddelerinden o dünyadaki yoğun bedenini kurar. Kaba madde ile sıkı bir bağlantı demek olan bedenlenme veya enkarnasyon olayı, dolayısı ile serbest irade ve şuurda da bir daralma ve bir nevi kararmaya sebep verir. Tekâmül ihtiyaçlarımızın belirli hale getirdiği bir takım tertipler, sevk edişler himaye ve yardım atmosferi içinde bir hayat mevzu bahistir. Ve dünyada bunlardan kurtulup kaçmak bizim elimizde olmaz. Enkarne olmuş varlık, bütün bu şuurlu tertip ve nizamın mana ve maksadından habersiz olarak bazı merhaleleri aşmak ve bir kısım yetenekleri geliştirme olanaklarına sahip olur. İstenilende zaten budur. Üstad isimli bedensiz bir dostumuz şöyle demektedir. 

Sembolizm Dersleri -6 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

Altı sayısı en küçük yetkin sayıdır; kendisi dışındaki tüm tamsayı çarpanlarının toplamına eşittir.  Örneğin: (6=1x2x3=1+2+3) 2 ile 3' ün, bu kez, çarpımlarıyla oluşuyor. Altı sayısı GRAFİK SEMBOLİZM ’ de bir altıgen ve onun yarattığı attı köşeli yıldızla özdeştirilmektedir. Salamon’un mührü veya David’in kalkanı denilen ve bugün İsrail’in ulusal amblemi olan bu yıldız, ters yönde iç içe geçmiş iki eşkenar üçgenden oluşuyor ve SU ile ATEŞ arasındaki dengeyi işaret ediyor. Diğer bir deyişle birbirinin karşıtı iki şeyi birleştiren bir şekil olduğu gibi, dikine duran üçgenin ayna görevini yapan su üzerindeki ters görünümü yansıtıyor. Salomon’un mührü şeklinde görülebileceği gibi, tepe noktası yukarıda olan üçgen, Hıristiyan ikonografisinde İsa’nn tanrısal karakterini betimlemektedir. Tepe noktası aşağıda olan üçgen ise bu karakterin O’NUN fiziki ve insancıl görünümünde yansıdığını hatırlatır gibidir... Sembolizm Dersleri 6 6, diğer çift sayılar gibi, Ay’ın çe

Şifacılık Nedir? Nasıl Yapılır

Şifacılık Nedir Şifanın sözlük anlamı bedensel veya ruhsal bir hastalığın son bulmasıyla hastalıktan kurtulmaktır. Şifacılığı genel anlamda ele alırsak hepimizin genellikle hasta olduğumuz zaman başvurduğumuz tedavi edici kişi veya kurumlar vardır. Bu, öncelikle üniversitelerde yetişen resmi hekimler olmalıdır. Daha doğrusu günümüz tıbbı; her yönüyle fizyolojik bir öğrenimle, dıştan içe doğru nüfuz etmeye çalışan bir bilim dalı olarak tedavi etmeye çalışır. Bu konuda az çok hepimizin bir genel kültürü vardır. Bir diğeri ise metafizik şifadır. Bu içten dışa doğru gerçekleşen bir şifadır. Şifa genel olarak iki şekilde ele alınabilir: 1. Manyetik Şifa, Manyetik-Telkin karışımı şifacılık Manyetik kuvvetin insan organizmasına etkisi bilinen bir gerçektir. Nasıl bir mıknatısın çekme ve itme özelliği mevcutsa, insan organizmasında da bu özellik vardır. En basitinden manyetik nefes, el ile sıvazlama, pas (mesh), manyetize edilmiş su, bitki vs. manyetik şifacılığın yaygın uyg

Sembolizm Dersleri -9 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

DOKUZ (9) Basit sayıların sonuncusu olan dokuz, üç' ün karesi olduğundan, onun niteliklerini de taşıyor. Mitolojide varlığına inanılan gök, yer yüzü ve yeraltı dünyalarının tümünü simgeleyen bir sayı olmuştur. Sayılar dizisinin sonuncusu olması nedeniyle, bir sona ulaşıldığını ve yeniden başlamanın haber vericisi gibidir. Diğer bir deyişle, bitim ve ölüm olayının olduğu gibi, yeni bir doğum veya filizlenmenin göstericisidir. Yaşam çemberinin son halkasını kilitler. Mason sembolizmine göre, (9) rakamı grafik olarak aşağıya doğru, yani maddesel bir filizlenmeyi, (6) ise bunun tam tersine, yukarıya yönelik olduğundan, ruhani (tinsel) bir filizlenmeyi simgelemektedir. Doğum olayı için de bu görüşü değerlendirirsek, dokuz sayısının, yedinci aydan itibaren aşağı yukarı şekillenmiş olan fetüs (cenin) ün tam anlamıyla belirgin hale gelmesi için gerekli olan sürenin karşılığı olduğunu görürüz. Gerçekte fetüs’ün rahimdeki pozisyonu (9) rakamına benzemektedir. Altı ise in

Realite ne demektir? Ruhsal Kavramlar Çalışması

Realite ne demektir? Cevaplar: 1.1   Realite (fr.) →sözlük anlamı; gerçek, gerçeklik. (TDK) 1.2. Varlığın madde ile ilgili kavram, anlam değer ve şuur halinin hakikat (verite) karşısındaki durumu. Hayata verilen değer, görüş açısı. Varlığın genel bilgisi içinde kendisi ve eşya hakkındaki taşıdığı samimi fiili kanaat. (Metapsişik Terimler Sözlüğü-Ergün Arıkdal) 1.3. Realite bilgisi, varlığın, zaman ve mekan bakımından, şuur sahasının belirli bir kısmını ihtiva eder (Celse:53 Sadıklar Planı) Spiritüel realite, bu devrede ulaşılacak son realitenin bir evvelkidir. (Celse: 145 Sadıklar Planı) 1.4. Realiteler, duyular yoluyla elde etmiş olduğumuz birtakım bilgilerin tipleridir. Asıl realitemizi oluşturan konu, bedene hakim olan ruh varlığının kendi öz yapısıdır.       (Tekamül-Ergün Arıkdal) Derleyen: Neslihan Özkan-Arad