Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği Blogu

Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği Salı Konferansları Arad Salı Konferansına Davet Konu: Dünyadan Ayrılışının 23. Yılında Ergün ARIKDAL’ ı Anlamak- Ergün ARIKDAL Belgeseli ve Anma Etkinlikleri Tarih: 07 Ocak 2020 Saat: 19.00-20.30 Yer: Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği : Tunalı Hilmi Caddesi Seğmenler İşhanı No: 96 Kat: 4 Daire: 14 Kavaklıdere / ANKARA Tel:434 05 24 **Konferanslarımız Halka Açık ve Ücretsizdir** Konferanslardan haberdar olmak olmak için mail grubumuza veya whatsapp konferans grubuna kayıt olabilirsiniz. Yapmanız gereken www.arad.gen.tr mail adresimize telefon veya mail adresiniz göndermektir.

      Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği Salı Konferansları 17 Aralık 2019 Konferans Programı Konu: Rüyalar Bize Ne Söylemek İstiyor? Konuşmacı: Günay Ercoşkun Tarih: 17 Aralık 2019 Saat: 19.00-20.30 Yer: Tunalı Hilmi Cad. No: 96/14 Seğmenler İş hanı 4.Kat Kavaklıdere-Çankaya/ANKARA İçerik: Rüya ve Kaynağı Nedir? Rüyalar Mesaj Veriyor Mu? Rüyaların Bize Vermek İstediklerini Anlayabilmek İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz? Rüyalarımızı Ne Şekilde Değerlendirmek Lazım? Rüyalarımızı Nasıl Yorumlayabiliriz? Rüya Çeşitleri Nelerdir? Rüyalar ve Zaman İlişkisi; Rüyalar Gelecekten ve Geçmişten Haber Veriyor mu? Rüya ve Kehanet İlişkisi Nasıldır? Çocuklarda ve Yetişkinlerde Kabusu Nasıl Yorumlayabiliriz? Rüyaların Mekanizması Nasıldır? * Konferanslarımız Halka Açık ve Ücretsizdir. Geç Kalınmaması rica olunur..

Meşhur tarihçi Edward Gibbon’a göre Roma'yı çöker­ten başlıca sebepler 5 tane: 1-Toplumun temel birliği olan ailenin yıkılması (ya da yozlaşması) ve boşanma sayısının çoğalması. Vaktiyle Roma'da, aile birliğinin, karı kocalık arasın­daki bağların bozulması, çözülmesi diye bir mesele bilin­mezdi veya pek az bir miktarda bulunuyordu. Buna karşı­lık M.O. ilk asırda boşanmalar, bilhassa yüksek sınıflarda o kadar arttı ki, tam anlamıyla "normal" olarak kabul edilme­ye başlandı. "Boşanmak için evleniyorlar, evlenmek için boşanıyorlardı." Evlilik, yasal bir erginlik davranışı olmuş­tu. Başka bir ifadesi kalmamıştı. Bugün durum aynen böyledir. Yaşı müsait olan ço­cuklar hemen evleniyorlar, fakat sadece cinsel zorlukları ve baskıları sebebiyle olduğu için, tatmin devresinden son­ra eşler birbirini terk ediyor; yeniden evlenmek üzere... Evliliklerin %75'i fiyasko, %25'i mutlulukla son bulan bir dünyada, evlilik süresi bir seneyi geçenler...

Ankara Ruhsal Araştırmalar Derneği Salı Konferansları 10 Aralık 2019 Konferans Programı Konu: Sevgi ve Duygusallık Arasındaki Fark Nedir? Konuşmacı: Turgut Yurtseven Tarih: 10 Aralık 2019 Saat: 19.00-20.30 Yer: Tunalı Hilmi Cad. No: 96/14 Seğmenler İş hanı 4.Kat Kavaklıdere-Çankaya/ANKARA İçerik: -Duygu nedir? Duygu ve His kavramına bakış. -Duygusallık Nedir? Gerekli midir? -Duygusallıktan Kurtulmak Mümkün müdür? -Sevgi Nedir? Ne değildir? -Sevginin Kaynağı, -Sevgi ve Duygusallık Arasındaki Farklar, -Sevgi Enerjisinin Dolaşımı, -Duygu İnsanı'ndan Bilgi İnsanı'na Geçişte Sevginin Yeri * Konferanslarımız Halka Açık ve Ücretsizdir. Geç Kalınmaması rica olunur.. Konferanslardan haberdar olmak olmak için mail grubumuza veya whatsapp konferans grubuna kayıt olabilirsiniz. Yapmanız gereken www.arad.gen.tr mail adresimize telefon veya mail adresiniz göndermektir.

"Neden sevmiyoruz?" sorusunun cevabını kısaca şöyle verebiliriz: İnsanlar genellikle sevgisizliği yaşamaktadırlar, kimsenin kendisini sevmediğini zannederek kendileri de başkalarnı sevmezler. Bu şekilde, sevilmemeyi telafi ederler yani "Beni sevmezlerse ben de onları sevmem," tarzında tep­ki gösterip tamamen zıt duyguyla kendi içlerinde bir denge­ye gelirler. Telafi mekanizması böyle bir düşünce olarak bu tarzda ortaya çıkar ama bu telafi mekanizması zihin seviye­sini aştığında fiili hale geçer; kısacası o noktada artık sevgi­sizlik bir nefret hissi şeklinde tam bir boşalma haline geçer.  Sevginin sevgiyi, nefretin nefreti çekmesinden söz etme­den önce, daha önce de sık sık ele aldığımız imajinasyondan yani insan ruhunun en yüksek, en mükemmel melekelerin­den biri olan tahayyül melekesinden kısaca söz etmemiz ge­rekir. İmajinasyon melekesi hiçbir maddesel dayanağa sahip değildir; maddesel bir izahı yoktur ayrıca maddesel tarifler ve anlayışlar içerisin...

Eşkoşma tarif edilmesi çok zor bir kavramdır. Çünkü eşkoşmalardan asla bağımsız değilizdir. Dolaysıyla eş koşmanın normal bir durum olduğunu düşünürüz. Hint ve Budist literatüründe bir takım şeyler dışsal olarak(mesela; işimiz, televizyon) veya içsel olarak(düşüncelerimiz, duygularımız vs.)bağlanmak olarak tarif edilmiştir. Yani belirli bir yaklaşım bütün faaliyetlerimize eşlik etmektedir. Biz o şeylerin arasına gömülüş hale geliriz, yaptığımız işte kayboluruz. Buna eşkoşma denir. Dirençler de dediğimiz eşkoşmalar, vicdanın ortaya çıkmasını frenleyen unsurla, hep akli hale getirilerek kökleşmiştir. Eğer sezgi dediğimiz, Varlığın üst benliğine(kendimizce)yönelmiş durumu olmasa vicdanın tezahür edeceği kanal da daralmış olur. Hayatımız da katı kararlar, sert uygulamalar tek taraflı yalnız kendimize yonttuğumuz durumlarda ortaya çıkar. Alışkanlıkların temelinde yanlış bilgilendirmeden dolayı bir eşkoşma vardır. Bu eş koşma vasıtasıyla varlık hayattaki mevcudiyetinin an...

Ergün ARIKDAL'ın 31 Mayıs 1995 Tarihli Soru - Cevap Konferansı Özet Sorular: 1- Halk kültürlerinde söz edilen Peri’ler gerçek midir? Bilgi verir misiniz? 2 - Dünya enkarnasyonları  için Dinler bir gelişim aracı mıdır?  Dinlerin yanlış yorumları, mezhepler ve uygulama farklılıkları bu gelişim sürecini nasıl etkiler? 3-  Dünya okulunu bitirmek ne demektir? Bu okulu bitirdikten sonra buraya yeniden doğmak mecburiyeti var mıdır? 4 - Sadıklar Planı'nda geçen Mahşer kavramı hakkında bilgi verir misiniz? 5- Tüm öğretilerde pozitif olmanın erdeminden bahsedilir ancak bizler çoğunlukla negatif tesirlere maruz kalıyoruz. Bu tesirlerle karşılaşınca nasıl davranmalıyız? 6- İntihar eden bir kişinin ölüm ve spatyom hayatı süreci nasıl olmaktadır?  Bilgi verir misiniz? 7-İnsanın ölüm zamanı doğum sırasında mı belirlenmiştir? Çocuk, bebek ve anne karnında ölümlerinin sebebini ruhsal bilgiler ışığında açıklar mısınız?