CELSE: 31 27.9.1963 KADEME: 4
SADIKLAR PLÂNI’NDAN
P: …Kanun ile varlık arasındaki münasebet, münasebet koridorları, kuşaklar ve şebekeler...
Birincisi: Vicdan ve sezgi kanalları.
Bunlar hakkında değişik tarifler yapacağız.
Vicdan: İdesine bağlı olan kanunun, kendi cüzle-rinde olan aksidir. Cüzün tefsiri, vicdanın vasıfları-nı meydan getirir.
Sezgi: Kanunun idesine olan intibakından neşet eden müteal bir sürur ve bunun prensip çatısı altında temaşası... Bu temaşayı yüksek şu-urunuz yapar. Ve ancak, ondan size, süflî şuurunuza akseden sezgidir.
Şebeke: Yüksek şuurların, kanunlar hakkındaki bilgilerinin hâsıl etmiş olduğu müte-kabil, zıt ve paralel peteklenmelerdir.
Kuşak: İdeler, kanun, yüksek şuur, süflî şuur... Bunların mütekabilen birbirleriyle ke-siştikleri noktalarda meydana gelen alanlar, kuşaklar... İşte buralar, tekâmül süratinin yüz-de yüz randımanlı olduğu bölgelerdir. Daha evvelki celselerimizde bahsetmiş olduğumuz ve sizlere birtakım rakamlarla izah etmeye çalıştığımız tesir kuşakları işte bu suretle mey-dana gelir. Bu hususta izaha muhtaç bulunduğunuz noktalar var mı?
S: Üzerinde durduktan sonra bilahare sormamız münasipse, o şekilde yapalım.
P: Nasıl isterseniz.
Sözlük:
İde: Düşünce, Cüz: Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri ,2- Kur'an'ın bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri. Neşet: Çıkma, ileri gelme, Sürur: Sevinç, Temaşa: Hoşlanarak bakma, seyret-me, Süflî: Aşağıda bulunan. 2- Alçak, pek aşağı olan. Mütekabil: Karşılıklı
SADIKLAR PLÂNI’NDAN
P: …Kanun ile varlık arasındaki münasebet, münasebet koridorları, kuşaklar ve şebekeler...
Birincisi: Vicdan ve sezgi kanalları.
Bunlar hakkında değişik tarifler yapacağız.
Vicdan: İdesine bağlı olan kanunun, kendi cüzle-rinde olan aksidir. Cüzün tefsiri, vicdanın vasıfları-nı meydan getirir.
Sezgi: Kanunun idesine olan intibakından neşet eden müteal bir sürur ve bunun prensip çatısı altında temaşası... Bu temaşayı yüksek şu-urunuz yapar. Ve ancak, ondan size, süflî şuurunuza akseden sezgidir.
Şebeke: Yüksek şuurların, kanunlar hakkındaki bilgilerinin hâsıl etmiş olduğu müte-kabil, zıt ve paralel peteklenmelerdir.
Kuşak: İdeler, kanun, yüksek şuur, süflî şuur... Bunların mütekabilen birbirleriyle ke-siştikleri noktalarda meydana gelen alanlar, kuşaklar... İşte buralar, tekâmül süratinin yüz-de yüz randımanlı olduğu bölgelerdir. Daha evvelki celselerimizde bahsetmiş olduğumuz ve sizlere birtakım rakamlarla izah etmeye çalıştığımız tesir kuşakları işte bu suretle mey-dana gelir. Bu hususta izaha muhtaç bulunduğunuz noktalar var mı?
S: Üzerinde durduktan sonra bilahare sormamız münasipse, o şekilde yapalım.
P: Nasıl isterseniz.
Sözlük:
İde: Düşünce, Cüz: Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri ,2- Kur'an'ın bölünmüş olduğu otuz parçadan her biri. Neşet: Çıkma, ileri gelme, Sürur: Sevinç, Temaşa: Hoşlanarak bakma, seyret-me, Süflî: Aşağıda bulunan. 2- Alçak, pek aşağı olan. Mütekabil: Karşılıklı
![]() |
Kanun ile Varlık Arasındaki Münasebet |