Ana içeriğe atla

Öldükten Sonra Ne Olur?


Ölüm insan için korkutucu bir anlam ifade etmektedir. Bu düşüncenin ve anlamın ardındaki bilgi şu şekildedir; 



Yüzbinlerce yıllık insan hayatı serüvenindeki en önemli iki hakikaten biri olan ölüm, yine bunca zamandır hep eksik ve hatalı bilgiler ile bizlere öğretilmiş, ölümün aslında doğum kadar normal bir Tekamül süreci olduğu bir türlü insanlığa anlatılamamıştır. Peygamberler, sayısız öğretmenler, tüm kutsal kitaplar, spiritual rehberler.. yani Ruhsal İrşad bize tarih boyunca ötealem yaşamı ve öldükten sonraki hayat hakkında üstü kapalı-açık bilgileri aktarmışlardır. Ölüm hakkındaki kök düşüncemiz ve bu düşüncelerin gezegenimizin Levh-i Mahfuzun'da birikmiş olan formpanseler (düşünce şekilleri ) bu konu hakkındaki yaygın inancın aşılamamasına sebep olmaktadır. 

Konu ile ilgili Ruhçuluk bilgisine başvuralım ve en doğru, sembolsüz şekilde ölümün temel bilgisini sizlere sunalım.

İlahi Nizam ve Kainat kitabı ölüm nasıl gerçekleşmektedir;

Ölüm, ‘İlâhî nizam’ın ahengi altında, belirli bir andaki “değer farklanması”nın (Düalite prensibi) miktarî bir ifadesidir: (93) Bir dünya bedeni, dünya hayatı boyunca kendisinden beklenen hizmeti lüzumu derecesinde gördükten sonra varlığa, yani varlığın ruhuna vasıtalık yapmak gayesi ortadan kalkar. (93) Bunun sonucunda da o bedendeki değerlerin azalması icap eder. (93) Çünkü ilâhî nizamda lüzumu kalmayan bütün süreçlere son verilmesi (süreçlerin tasfiyesi) zaruridir. (93) İşte bu zaruretle, canlanmasına neden olan varlık karşısında bütün fonksiyonlarını tamamlayarak, artık işe yaramaz hale gelmiş dünya bedenine yukarıdan inen tesirler, yani değerler kesilir. (93) Bu tesirlerin kesilmesiyle de, kombinezonlarındaki hareketlerin bir kısmı silinmeye başlar. (93) Bu sırada aşağıdan (kaba dünya maddelerinden) gelen tesirlerin de müdahalesiyle o beden artık eski şeklini ve hâlini muhafaza edemez; parçalanmaya ve dağılmaya başlar ki, bu hâlin niteliksel (kalitatif) görünüşü ölümdür. (93) Bu da ‘beyin hücreleri varlıkları’nın bedenlerini terk etmeye başlamasıyla gerçekleşir. (93) Çünkü onların bedenlerini terk edişleri demek, bu hücrelere hâkim olan varlığın bedenle alakasını kesmesi demektir. (93) Dünya hayatı boyunca bedenden istifade etmiş varlık; sonraki ‘inkişaf’ ve ‘tekâmül’ safhalarına devam edebilmek için, artık daha üst tesirlerin değer ve mekanizmaları sayesinde, daha müsait kombinezonlarla beslenme ve zenginleştirilme ihtiyacındadır. (93)


İnsanlığı Birleştiren Gerçekler Kitapçığı;

Ölümlü olan bedendir, ruh değil. Ölmek, ruh dünyasına doğmaktır. Bu bilgiye sahip olmayan insanın ölümden çok korkacağı açıktır. Ölüm, doğum kadar olağan bir Tabiat Kanunu'dur ve sadece beden için geçerlidir. Ruh ve beden ilişkisinin kesin olarak kopmasına ölüm denir. Ruh, bedeni kullanarak Dünya'da yapması gereken görevlerini bitirip gereken bilgileri elde ettikten sonra bedeninden ayrılır. 


Aynı Şekilde Sayın Ergün Arıkdal'ın Ölüm hakkındaki şu videosu konuyu araştıranlar için harika bir kaynaktır.

Ergün Arıkdal...Ölmek Diye Bir şey Yoktur




Bu blogdaki popüler yayınlar

Enkarnasyon Nedir? Dr. Bedri Ruhsalman

Enkarnasyon Nedir? Enkarnasyon ete girmek demektir. Yani ruhların bir beden aracılığı ile belirmesidir. Böyle bir ilişki , ruh ile maddeyi birbirine bağlayacak olan bir aracıya ihtiyaç gösterir ki, buna Perispiri denir. Yani ruh, kendinde saklı olan tesir gücü ile, perispiri aracılığı ile ineceği dünyaların maddelerinden o dünyadaki yoğun bedenini kurar. Kaba madde ile sıkı bir bağlantı demek olan bedenlenme veya enkarnasyon olayı, dolayısı ile serbest irade ve şuurda da bir daralma ve bir nevi kararmaya sebep verir. Tekâmül ihtiyaçlarımızın belirli hale getirdiği bir takım tertipler, sevk edişler himaye ve yardım atmosferi içinde bir hayat mevzu bahistir. Ve dünyada bunlardan kurtulup kaçmak bizim elimizde olmaz. Enkarne olmuş varlık, bütün bu şuurlu tertip ve nizamın mana ve maksadından habersiz olarak bazı merhaleleri aşmak ve bir kısım yetenekleri geliştirme olanaklarına sahip olur. İstenilende zaten budur. Üstad isimli bedensiz bir dostumuz şöyle demektedir. ...

Sembolizm Dersleri -6 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

Altı sayısı en küçük yetkin sayıdır; kendisi dışındaki tüm tamsayı çarpanlarının toplamına eşittir.  Örneğin: (6=1x2x3=1+2+3) 2 ile 3' ün, bu kez, çarpımlarıyla oluşuyor. Altı sayısı GRAFİK SEMBOLİZM ’ de bir altıgen ve onun yarattığı attı köşeli yıldızla özdeştirilmektedir. Salamon’un mührü veya David’in kalkanı denilen ve bugün İsrail’in ulusal amblemi olan bu yıldız, ters yönde iç içe geçmiş iki eşkenar üçgenden oluşuyor ve SU ile ATEŞ arasındaki dengeyi işaret ediyor. Diğer bir deyişle birbirinin karşıtı iki şeyi birleştiren bir şekil olduğu gibi, dikine duran üçgenin ayna görevini yapan su üzerindeki ters görünümü yansıtıyor. Salomon’un mührü şeklinde görülebileceği gibi, tepe noktası yukarıda olan üçgen, Hıristiyan ikonografisinde İsa’nn tanrısal karakterini betimlemektedir. Tepe noktası aşağıda olan üçgen ise bu karakterin O’NUN fiziki ve insancıl görünümünde yansıdığını hatırlatır gibidir... Sembolizm Dersleri 6 6, diğer çift sayılar gibi, Ay’ın çe...

Sembolizm Dersleri -9 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

DOKUZ (9) Basit sayıların sonuncusu olan dokuz, üç' ün karesi olduğundan, onun niteliklerini de taşıyor. Mitolojide varlığına inanılan gök, yer yüzü ve yeraltı dünyalarının tümünü simgeleyen bir sayı olmuştur. Sayılar dizisinin sonuncusu olması nedeniyle, bir sona ulaşıldığını ve yeniden başlamanın haber vericisi gibidir. Diğer bir deyişle, bitim ve ölüm olayının olduğu gibi, yeni bir doğum veya filizlenmenin göstericisidir. Yaşam çemberinin son halkasını kilitler. Mason sembolizmine göre, (9) rakamı grafik olarak aşağıya doğru, yani maddesel bir filizlenmeyi, (6) ise bunun tam tersine, yukarıya yönelik olduğundan, ruhani (tinsel) bir filizlenmeyi simgelemektedir. Doğum olayı için de bu görüşü değerlendirirsek, dokuz sayısının, yedinci aydan itibaren aşağı yukarı şekillenmiş olan fetüs (cenin) ün tam anlamıyla belirgin hale gelmesi için gerekli olan sürenin karşılığı olduğunu görürüz. Gerçekte fetüs’ün rahimdeki pozisyonu (9) rakamına benzemektedir. Altı ise in...

Ruh ve Beden İlişkisi Nasıl Olmaktadır?

Ruh bir madde ile iştirak eder. Beden denilen şuurlu madde halini husule getirir. Ondan sonra ruh artık tamamen o bedenin şartlarına bağlanır. Ve o şartlar içinde, organik faaliyetlerinden başka, ruhi ve manevi denilen bütün halleri beyne ve asabi cümleye (sinir sistemi), yani beynin ve asabi cümlenin imkan ve kabiliyetlerine bağlı bulunur. Ruh, madde ile iştirak eder. Şuurlu maddeyi, yani varlığı kurar. Varlık da kendi ruhunun ve yardımcı varlıkların faaliyetleriyle kaba maddelerden kendisine ayrıca bir beden yapar. Ve bu beden vasıtasıyla maddelere tesir eder. Kullandığı kaba maddelerle de kendi haricindeki diğer bedenlere tesir etmek suretiyle maşeri plana adımını atar. Ve hidrojen aleminin varlık safhasındaki tekamülü de bu andan itibaren yürümeye başlar. Ruh ve Beden İlişkisi  Ruha hizmet eden varlık hemen bedeni vasıtasıyla etrafındaki kaba maddelere ve bedenlere tesir ederek ruhun bu yeni ihtiyaçları karşısında lüzumlu hadiselerin meydana gelmesine sebep olur...

Sembolizm Dersleri -5 Rakamı ve İçerdiği Sembolik Anlamı

Aritmetik sayı dizisinde İlk çift ve tek sayısının toplamından oluşmuştur (2+3=5). Kutsal 60 sayısının 1/12’sidir. Öte yandan, ilk dokuz sayının ortasında bulunması nedeniyle, beş sayısında var olan bu birleştiricilik ve merkezilik özelliği, onun madde ve biçimde bir denge ve uyum sağladığı görüşünü ortaya koyuyor. Romen rakamı ile gösterilen (X) harfinin üst kısmı (V) beş olup, On' un yarısıdır. Dünyanın eski uygarlıklarının sembolizminde, Orta Amerika, Afrika, Çin, Hindistan’da yaşayan Dogonlar, Mayalar, Aztekler, Bombarlar’da saptandığı gibi, genel olarak, tek sayılar ERKEK, çift sayılar ise hep DİŞİ olarak değerlendirilmiştir. Bu görüşün ışığı altında beş’in dişi İki ile erkek olan Üç’ü eşleştirdiğini görmekteyiz. Öte yandan, iki sayısı dişi ve dünyevi (dünyaya ait) üç ise erkek ve semavi (göğe ait) olduğundan, beş aynı zamanda yerle göğü de birleştiriyor. Beşte hem erkek hem dişi prensip bulunduğundan iki cinsiyetti (androgyne) (androjin) bir sayı yani hünsal...