Bir gün bir aile hafta sonunu piknik
yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine ulaştıklarında anne yemeği
hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkarlar. Uzun bir
yürüyüşten sonra çok yorulan küçük çocuk, yalvarırcasına bakan gözlerle babasına
dönerek, ”Babacığım çok yoruldum, lütfen beni kucağında taşır mısın? der.
Baba “Ben de yorgunum oğlum”der demez çocuk ağlamaya başlar.
Bunun üzerine baba hiçbir şey
söylemez. Ve etrafta bulunan ağaçtan bazı dallar kesmeye başlar. Bu dallardan
çocuğun oynayabileceği güzel bir at yapar.
Sonra ağaç dallarından atı oğluna
verir. “Al oğlum, sana güzel bir at buldum” der. Çocuk sevinçle dallardan
yapılmış atı alır ve adeta canlı bir atmışçasına ata biner ve sıçrayarak annesinin
yanına doğru gitmeye başlar.
Babasını ve ablasını geride
bırakmıştır bile.
Baba gülerek kızına dönerek şunları
söyler:
“İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnin yorgun olabilir veya bedenen kendini çok yorgun hissedebilirsin. İşte o zaman kendine dallardan bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir ya da bir çocuğun tebessümü olabilir. Önemli olan aramaktır. Ararsan ihtiyaç duyduğun atını çevrende hemen bulacaksın. Çünkü İlahi yardım mekanizması bizi her zaman koruyup kollamaktadır. Ve bizi hiçbir zaman yardımsız bırakmaz.”
Yaşama sevinciniz daim olsun…
Çeviren: Işık Uçgun
Key: spritüel hikayeler, siptir, arad, güzel hikiayeler, ders veren kikayeler,